Gelişiyle âlemi rahmet bereketiyle
buluşturan, kadir gecesiyle arınmamıza vesile olan bir gufran ve mağfiret ayını
daha geride bıraktık. Yenisine ulaşabilir miyiz: kimse bilemez, bilmiyoruz.
Rabbim ağız tadıyla daha nice ramazanlar yaşamayı nasip etsin.
Oruç ayı, sabır
günleri, zekât, fitre ve sadaka mevsimi gitti ama bize bir bayram bıraktı.
İnananlar ayların sultanını ‘elveda’ diyerek uğurladılar ama bir sevinç
bayramıyla da ödüllendiriliyorlar. Kalbimiz ramazan ayında kaldı ama, aklımız
ve bedenimiz bugünde, bayramda neşe buluyor. Rabbimize hamdolsun.
Ramazan bayramı, bir aylık oruçtan
sonra her türlü helâl nimetin yenilip içilerek mükafatlandırıldığımız bir finiş
noktası gibi. Ramazanla yaşadığımız manevi değişimin, rahmetle kuşatılmanın,
mağfiretle arınmanın, cehennemden kurtuluş müjdesinin bayramı. Adeta bir zafer
kutlaması gibi. Zira nefsî mücadelede muzaffer olundu ve manevi kalemize mü’min
sancağı dikilmiş oldu elhamdülillah.
Bu bayrama nice sahur ve iftardan
sonra eriştik. Onca gün hem ağzımızla, hem dilimizle, hem bedenimiz, hem de
gönlümüzle oruç tuttuk. Açlığa, susuzluğa razı olduk. Elimize belimize sahip
çıkıp sabırla sınandık. Bir bakıma bizi kendimize yabancılaştıran her türlü
eğriliğe direndik. Ama sonunda fıtratımıza döndük. Beden ve ruh sağlığımız için
şükretmenin ifadesi fitrelerimizi, durumu iyi olanlar da mallarının manevi
sigortası zekâtlarını bayramdan önce verdiler. Böylece fakir fukara, garip
gurebâ da bayrama hazırlanabildiler. Ve işte nihayet, hep birlikte selamet ve
esenlik sabahına erdik.
Bu bayram inşallah; ülkemizin dirliği,
esenliği, huzur, barış ve saadetine de vesile olur. Oruçlarınız kabul,
ibadetiniz makbul, bayramınız bayram, gününüz mübarek olsun. Milletçe daha nice
bayramlara huzurla ve sevinçle erişmek dileğiyle… Bayramınız mübarek olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder