Çanakkale bizim kahraman bir millet oluşumuzun ispatı ve
özetidir. Yüzbinlerce şehit verdiğimiz bu savaşın bütün Anadolu'yu etkilemesi,
bu savaşa doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden hasılı Osmanlı yurdunun dört
bucağından binlerce gönüllü askerin gitmesindendi. Meselâ ‘Çanakkale İçinde
Aynalı Çarsı’ türküsü de ölüme giden bu yüreği yanık kınalı koç yiğitlerin içli
ağıtı olmuştur. Onlar 'Çanakkale İçinde Aynalı Çarsı / Ana Ben Gidiyom Düşmana
Karsı / Of Gençliğim Eyvah ' diye analarına sızı, Anadolu’ya silinmez bir iz
bırakarak gitmiştiler.
Bu türkü milletimizin hafızasında derin izler bırakmış
büyük bir savaşın türküsüdür. Çanakkale, büyük imkânsızlıklara rağmen
kahramanlığın destanlaştığı bir mücadeledir. Yüzbinlerce şehit verdiğimiz bu
savaşta; Anadolu´nun doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden, yurdun
dört tarafından gönüllü gelmiş 350 bin genç toprağa gömülmüş, adeta bir nesil
yok olmuş ama yine de düşmana geçit verilmemiştir.
Farkında mısınız bilmem ama, bu gün de karşımızdaki
müstevliler aynı. Coğrafyamızda türlü iblislikle Müslüman kanı dökenler de
onlar, para, petrol ve doğal kaynaklarımızı uzun zehirli hortumlarıyla biteviye
emenler de. Kardeşi kardeşe düşürenler de onlar, silah satıp semirenler de.
İçerden türlü çeşit hain besleyenler de onlar, terör var deyip taş üstünde taş,
omuz üstünde baş bırakmayanlar da. Kadın, yaşlı, çocuk demeden katledenler de
onlar, vatanlarından kopup selamet arayan masum insanları Akdeniz’in serin
sularında boğanlar da. İnsan hakları, demokrasi, çağdaşlık diyen de onlar,
darbelere, idamlara ve zulme göz yumanlar da.
Haydin kardeşler ! Şimdi önümüzde seçimler var,
karşımızda da büyük küçük bütün şeytanlar. Beka sorunu ‘var mı, yok mu ?’ nun
zamanı değil. Güçlü olmak gerek, düşman ancak zordan anlıyor. Gün birlik günü,
zaman Çanakkale ruhuyla davranma zamanı. İnşallah öyle oy vereceğiz ki, her
attığımız oy ebabil kuşu taşları gibi yağsın üstlerine. Bizi vatanımızda
boğmaya çalışan, arkamızda bin bir fırıldak çeviren, muhteris ve zalim tiranlar
çiçek hastalığına tutulmuş gibi delik deşik olsunlar. Yeni Zelanda’da,
Mısır’da, Filistin’de, Yemen’de, Suriye’de ve dünyanın masum ve mazlum tüm
coğrafyalarında yükselen ‘Ah !..’ sesleri afat olup çöksün üzerlerine.
Ey şehitler ! Arkanızdan boy veren bu millet ne
Çanakkale'yi, ne Diyarbakır'ı ne İstanbul’u, ne de Girne’yi vermeyecek. Bayrağı
inmeyecek, ezanı dinmeyecek. Egemenliğini ve namusunu çiğnetmeyecek. Ne
Bosna'yı, ne Musul'u, ne Kudüs’ü, ne de Kırım Akmescit’i unutmayacak. Bunu
sizden öğrenmiştik. Mekânınız cennet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder