Yüreğimin sesi


Elveda !..
Ey akraba ve dostlar,
Sevenlerim;
Cümlenize elveda!..
İlahi mukadderat böyle imiş.
Hakkınızı helal ediniz.
Benim hakkım da size helal olsun.
Elveda !..
Sevgili peder ve valideciğim;
Gözbebeğim
Zevcem Münevver
Ve oğlum Nezih’ciğimi
Evvela Cenâb-ı Hakk’ın,
Sonra sizin himayenize
Tevdi ve emanet ediyorum.
Onlar hakkında
Ne mümkün ise
Lütfen yapınız.
Oğlumun
Tâlim ve terbiyesine de
Gayret ediniz.
Sizi ebediyyen
Allah’a ısmarlıyorum
Elveda !..
Lütfen!
Lütfen yüksek sesle ağlamayınız
Sizden bir de
Bunu diliyorum.
Elveda !..
Oğlunuz Mehmet Tevfik,
Pazartesi, 31 Mayıs, 1915
--------------------------
Ankara/18 Mart 2016 Cuma 14:30
Yüzbaşı Mehmet Tevfik Bey Arıburnu Cephesi’nden yazdığı bu mektuptan İki hafta sonra şehit oldu.
Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Bombacı
Eski bir fotoğraf; masum, şahin bakışlı.
Ardında bırakılmış olmalı,
Gözü yaşlı bir ana, iki de bacı.
Başka ne isim var kağıtta, ne de bir
baba adı.
Yalnız acı bir kayıt: o «Gönüllü bombacı
!»
Başka bir bilgi yok;
bu çocuk kimmiş ?
Belki 13 yaşında, daha çok körpe imiş
Ama o ne bakış öyle, o ne yiğit bir nefer
Ana kuzusuna bak: Sanki doğuştan asker.
Mektepten gelip defter kalem yerine,
Er olmuş, bomba tüfek almış eline.
Savaşta daha ilk gün yoklama sesine,
Cevap yok: Şehit yazılmış künye defterine
Kim olduğu önemli mi ya da köyü, bölgesi.
Adı ya Memettir, olmadı Hasan, belki de
Ali.
Ya İstanbul'dan
geldi, Kastamonu yahut Karesi.
Ama o gün Çanakkalede düştü: Bursalı binlercesi.
İsimsiz bir kahramandı, düşmanına servermez.
İnanmıştı; din için, namus için vatan çiğnetilmez.
Şehadetle ölüme koştu, mü'minler geri dönmez.
Duyduk, gür bir sesle: «Çanakkale geçilmez
!»
O bir şehitti, kendisi
gibi bir şehit oğlu şehit,
Senin benim ya da onun dedesi gibi, tarih
buna şahit.
Tazecik bir fidanın kısa hayat hikayesi işte böyle.
Şimdi elimizde, eski kavruk bir resim ondan geriye.
------
14 Mart 2015
Cumartesi 14:00
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder