Site
Yönetiminde Muhasebe ve Defter Tutma
Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince
Apartman/Site Yönetimi, genel kurulda Apartman/Site sakinlerine yönetim
döneminde toplanan gelirlerle yapılan harcamaların usulüne uygun ve belgelerine
dayanarak hesabını vermek zorunluluğu [1]
vardır.
Bilindiği üzere Karar Defterlerine
Temsilciler kurulları ve yönetim kurullarının aldığı kararlar
yazılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti
Kanununda noter onaylı karar defteri tutma mükellefiyeti [2]
düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un
"Defter Tutulması ve Belgelerin Saklanması" başlıklı 36. maddesinde ise "Yönetici, kat malikleri kurulunun kararlarını protokolleri, yapılan ihtar
ve tebligatın özetini ve tarihlerini ve bütün giderleri, 32. maddede sözü geçen
deftere tarih sırasıyla yazmaya ve bu defteri ve giderlerin belgeleriyle diğer
bütün belgeleri bir dosyada saklamaya mecburdur. Bu defterin, her takvim
yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde yönetici tarafından notere
kapattırılması zorunludur. Bu maddede yazılı görevleri yerine getirmeyen
yöneticiye 33. maddenin son fıkrasında [3]
yazılı cezalar uygulanır" denilerek gelir ve giderlerin kaydedileceği
defterin "Karar Defteri" olduğu belirtilmiş ve bu mükellefiyetlere
aykırı fiillerin cezası da gösterilmiştir.
Bu sebeple Apartman veya
Site Yönetimlerinin Karar Defterleri dışında defter tutma zorunluluğu yoktur. Buna karşılık Karar ve Denetim Defterleri için noter tasdiki şart koşulmuştur.
Bununla birlikte hesap verme zorunluluğu
sebebiyle bu hesabın bir çizelge ya da defter tutarak ve bunların sonuç
belgeleriyle (işletme hesabı veya bilanço-gelir tablosu) açıklanması
gerekmektedir. Uygulamada en sağlıklı yol Apartman/Site nin büyüklüğüne göre; İşletme veya Bilanço Usulüne göre defter tutulmak suretiyle ve bu defterlerin sonuç raporları çıkarılarak Temsilciler kurullarına hesap verilmesidir.
İşte bu sebeple Blok, Ada ve
Toplu Yapı Yönetimleri için Vergi kanunları açısından defter tutma zorunluluğu
olmamakla birlikte İşletme Defteri ya da Bilanço Usulüne göre defter tutma
imkanı bulunmaktadır.
Nitekim, uygulamada apartman yöneticilerinin genellikle kararlar için karar defteri tuttukları, apartman gelir ve giderlerini ise ayrı bir deftere kaydettikleri görülmektedir. Bu nedenledir
ki SGK’nun mevzuatında [4]
ayrıca noterden tasdik ettirilmiş bir işletme defteri tutulmuş ise bu neviden defterlerin
de prim belgesi dayanağı belgelerden olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar mevzuattta
Apartman / Site Yönetimi işletme defterlerinin tasdiki için bir yasal
zorunluluk yoksa da, tasdik ettirilmesi bu defterlerin sonradan düzenlendiği,
geçersiz olduğu gibi iddialarını ortadan kaldıracaktır. Ayrıca noter tasdiki bu
şekilde tutulan defterlere resmiyet ve bir ihtilaf durumunda geçerlilik,
mahkemelerde delil olma vasfı kazandırmaktadır.
Bu nedenle, uygulamada genellikle tasdik ettirildikleri gözlenmektedir.
506 sayılı Yasa'ya göre
apartman kapıcıları sigortalı ve apartman yönetimleri de işverendirler. Bu
nedenle apartman yönetimleri kayıtlarını sosyal sigorta mevzuatına göre
çalışanları ve bunların sigorta primine esas kazançlarını tespitine imkan
verecek şekilde tutmak zorundadırlar. Bu nedenle apartman "Karar
Defterleri" prim belgelerinin dayanağı belgelerden [5]sayılmış
ve geçerli sayılmasının koşulları [6]
belirlenmiştir.
Bununla birlikte SSK
mevzuatına göre karar defteri ve gelir-gider ayrı ayrı defterlerde takip
edilmekte ise gelir-gider/işletme defterinin noterce tasdik edilmiş olması bir
zorunluluk haline gelmektedir. SSK uygulamasında tasdiksiz tutulmuş defterler,
tasdik sonradan yapılmış ise tasdikten önceki kayıtlar geçerli kabul
edilmemektedir ve bu durumda her bir ay kaydı için ayrı ayrı olmak üzere aylık
asgari ücretin yarısı tutarında (244,35 YTL) idari para cezası uygulanmaktadır.
Diğer yandan Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 36. maddesinde, bu Kanun gereğince tutulan karar defterinin her takvim yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde notere kapattırılacağı belirtilmiş, ancak, Kanun'da bu şartın yerine getirilmemesi halinde defterlerin geçersiz addedileceği veya aynı defterin ertesi yıllarda da kullanılmak istenilmesi halinde tasdikin yenilettirilmesi gerektiği hususunda bir hüküm yer almamıştır.
Bu itibarla, apartman kapıcılığı işyerinde Kat Mülkiyeti Kanunu'na istinaden tutulan defterlerin, zamanında tasdik ettirildiği, kayıtların usulüne göre tutulduğu ve prim belgelerinde yazılı olanları doğruladığı tespit edildiği taktirde; sadece notere kapattırılma işleminin yapılmamış olması veya aynı deftere ertesi yıllarda da devam edilmesi halinde tasdikin yenilettirilmemiş olması bu kabil defterlerin tasdik yönünden geçersiz kabul edilmesini gerektirmemektedir.
Şayet Karar defteri ile gelir-gider defteri ayrı ise o halde zaten işletme defterine ücretliye ödenen ücretin kaydedilmiş olması gerekmektedir. Defterlerin geçerli kabul edilmesi için ilgili yıla ait ücretlerin ilgili yılda kaydedilmiş olması yeterlidir. Fakat, ücretlerin kaydedilmemiş olması halinde her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere aylık asgari ücretin yarısı tutarında (244,35 YTL) idari para cezası uygulanmaktadır.
Vergi Kanunları açısından,
Apartman ve Site Yönetimi faaliyetleri direkt ticari faaliyet kapsamında
olmayıp Vergi Mükellefiyetleri, sorumlu sıfatıyla gelir vergisi kesintisi
(stopaj) yapıp yapmadıkları durumlara göre değişmektedir.
Örneğin konut kapıcılarına
yapılan ücret ödemelerinde gelir vergisi kesintisi olmadığından başkaca bir
stopaj kesintisi gerektiren işlem yoksa vergi numarası alıp vergi mükellefiyeti
tesis ettirmelerine gerek yoktur.
Diğer taraftan apartman ve
Site Yönetimi bünyesinde çalıştırılan kişiler için İş Kanunu hükümleri
geçerlidir. İş ve Sosyal Güvenlik mevzuatı açısından İşveren [7]
konutun maliki veya ortaklarıdır. Yönetici işveren vekili sıfatında olup
kusurundan doğan zararlardan sorumludur. Bu nedenle Kapıcı vb. görevlilere yapılan
ödemeler gelir vergisinden istisnadırlar ancak, SGK sigorta bildirgesi
verilmesi ve primlerin ödenmesi gerekir.
Özetlememiz gerekirse;
konutlarda vergi mükellefiyeti gerektirecek bir işlem olmadığından vergi
idaresi ile ilgili bir yükümlülük yoktur. Ancak, Konut kapıcıları zorunlu
sigortalılık kapsamında olduğu için, apartman yönetici tarafından sigorta
dosyası açtırılıp aylık sigorta bildirgesi verilmelidir.
Ancak, İşyerleri kapsamıdaki
site yönetimi bünyesinde çalıştırılan işçilere ödenen ücretlerde ve serbest
meslek erbabına ödenen ücretlerde sorumlu sıfatıyla gelir vergisi kesintisi
yapılacağı için vergi mükellefiyeti tesis ettirilip muhtasar beyannamesi
verilmelidir.
Kimlerin [8]
ticari defter tutmak zorunda olduğu VUK’ un 172. maddesinde belirtilmiştir. Kaldı
ki bunlardan VUK ‘un 173. maddesinde belirtilen şartları taşıyanlar da ticari
defter tutmak zorunda değillerdir.
Vergi Usul Kanununa göre Tutulması
Zorunlu Defterler iki sınıfa ayrılmıştır. (VUK madde 176) Her sınıfın defter
tutma şekli ve defter birbirinden farklıdır. Buna göre; Birinci sınıf tüccarlar
[9]
Bilanço esasına göre, İkinci sınıf
tüccarlar ise İşletme hesabı esasına göre defter tutarlar.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan apartman ve site yöneticileri dernekler gibi, VUK’nun 177 maddesinde belirtilen hadde bağlı kalmaksızın yönetim kurulu kararı ile bilanço esasına göre defter tutabilirler. Bu halde birinci sınıf tüccar gibi bilanço esasına göre Yevmiye defteri, Büyük defter (Defteri kebir) Ve Envanter defteri tutarlar.
İşletme hesabı esasına göre
kayıt tutan apartman ya da site yönetimleri yıl sonlarında (31 Aralık) bir
“İşletme Hesabı Tablosu” [10]düzenlerler.
Bilanço esasına göre defter tutanlar ise Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe
Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerini esas almak suretiyle bilanço ve gelir
tablosu düzenlemeleri yeterlidir. Bu
husus Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan, hesap dönemi ile ilgili gelir-gider
hesaplarını düzenleyip, faaliyet raporunu da içeren hesap verme yükümlülükleri gereğidir.
Ancak, İşletme Hesabı usulü
defter tutmada tahakkuk işlemleri mümkün değildir. Sadece basit usülde gelir (tahsilat)
ve gider (ödemeler) kaydedilebilir. Defterin sol tarafı giderler, sağ tarafı da
gelirler yani aidatlar içindir. Bu
sebeple ödenmemiş gider borçları ile tahsil edilmemiş gelir alacakları ayrı
çizelgelerde çıkarılıp genel kurula sunulması icap eder. Bilanço usulünde ise
daha kapsamlı muhasebesel kayıt yapmak mümkün olduğundan, doğal olarak tahakkuk
eden alacak ve borçları görebilmek mümkündür.
Defterler bilgisayar
ortamında da tutulabilir. Ancak form veya sürekli form şeklinde tutulacak
defterler, kullanılmaya başlanmadan önce her bir sayfasına numara verilerek onaylatılmalıdır.
Hesap dönemi bir takvim yılıdır. 1 Ocak’ta başlar ve 31 Aralık’ta sona erer.
Yeni başlamada hesap dönemi kuruluş tarihinde başlar ve 31 Aralık’ta sona erer.
Bilgisayar kayıtları noter onaylı sayfalara yazdırılır ve ciltli defter haline
getirilerek muhafaza edilir.
İster defter, ister sürekli
form halinde bulunsun sayfa sonunda imza için bırakılan satırlar hariç,
çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter
sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli form veya sürekli form yapraklarının
sırası bozulamaz ve yırtılamaz.
Gelirler genellikle
aidatlardan oluşur ve dairelerden alınan aidatlar karşılığı makbuz (alındı
belgesi) düzenlenir. Makbuza en az kimden, daire ve tutar ile aidatın ilgili
olduğu ayın yazılması gerekir. Yönetim adına gelir tahsil etmekle yetkili olan
kişiler, tahsil ettikleri paraları (belirlenecek) en kısa süre içerisinde görevli
saymana teslim eder veya banka hesabına yatırırlar. Yönetim kasasında
bulundurulabilecek para miktarı, ihtiyaçlar dikkate alınarak yönetim kurulunca
belirlenir.
Gelirlerin bankalar
aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap
özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçerler.
Bu kayıtlar sırasıyla işletme defterinin gelir sağ sayfasına yazılır. Gelir gider arasında fark kasa veya bankadaki nakdi gösterir. Ayrıca, aidatların takibi için her ay apartman veya site sakinlerinin adı soyadı ve daire no.su ile ödenen aidatları gösteren bir liste yapılır. Aidat borçlularının bu şekilde takibi mümkündür.
Ancak Muhasebe yalnızca
Aidat Gelirlerinin kaydı demek değildir. Aynı zamanda Harcamalarla ilgili
kayıtlar da söz konusudur.
Gider belgeleri de
defterleri tevsik eden belgeler olarak düzenlenmesi ve ibraz edilmesi gereken
belgelerdir.
Giderler genellikle fatura
karşılığı yapılan (Ortak elektrik, su asansör gibi) harcamalara dayanır ve fatura,
perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile
yapılır. Gider pusulasıda kullanılabilir. Ancak gider pusulası, 31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında
bulunan ödemeler için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre düzenlenmesi gerekir. Tutanakla gider kaydedildiği durumlar
çok nadiren gerçekleşir.
Blok ya da Ada ortak
mekanları için yapılan harcamalar da fatura karşılığı veya Gider pusulasıyla yapılırlar.
Bu tür harcamalar genelde bir kaç yerden teklif alınarak en uygun olana yaptırılması
ve toplanan paranın bu işte kullanıldığının açıklanması suretiyle gerçekleşirler.
Bu kapsamda da bulunmayan ödemeler için Gider Makbuzu [11]veya
banka dekontu gibi belgeler harcama belgesi olarak kullanılır.
Yönetim tarafından kişi,
kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri Ayni Yardım
Teslim Belgesi [12] ile
yapılır. Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından yapılacak bedelsiz mal ve
hizmet teslimleri ise Ayni Bağış Alındı Belgesi [13]
ile kabul edilir.
Bir Apartman ya da sitede görevli
(kapıcı şeklinde) çalıştırılıyorsa –ki olmaması pek mümkün değil-o işyeri SGK
işlemlerine tabidir. Ücretlerin ücret tediye bordrosu düzenlenerek tevsik
edilmesi genel kural olsa da Kat Mülkiyeti Kanunu bu yönde bir zorunluluk
getirmemiş ve gelir ve gider belgelerinin düzenlenmesi ve saklanmasını düzenlemekle
yetinmiştir. Bu sebeple bazen uygulamada yöneticilerin görevli ücretlerini gider
makbuzu ile [14] ödediklerine
de şahit olunmaktadır.
İşte bütün bu gelir ve gider
belgeleri, kaydedildikleri defterdeki kayıt sırasına uygun olarak
numaralandırılır ve dosyalanarak özel kanunlarda belirtilen süreler saklı
kalmak üzere, kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak
5 yıl süreyle saklanır. Böylelikle defterlerde yer alan kayıtlar uygun usülde
düzenlenen ve gerekli bilgileri ihtiva eden bu belgelerle tevsik edilirler.
SGK mevzuatı açısından kayıtlarla
ilgili cezalar 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesi (d) fıkrasında [15]
belirlenmiştir.
Diğer bir usul hükmü ise
saklama ve ibraz şartıdır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin
"İşyeri Kayıtlarının İbrazı" başlıklı 30. maddesinde "İşverenler, aracılar ve sigortalıyı
devir alan işverenler işyeri ile ilgili tüm defter ve belgeleri, gerektiğinde
istenilmesi halinde, Kurum denetim elemanı ile bilanço esası dışında defter
tutan veya defter tutmak zorunda olmayan işyerleri için de sigorta yoklama
memuruna göstermek üzere, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından
başlayarak 5 yıl süreyle saklamak"zorunluluğu [16]getirilmiştir.
506 sayılı Yasa'nın 79. maddesine göre apartman yönetimleri de diğer işverenler gibi "bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle"yükümlüdür. [17]
Site yönetimde Toplu Yapı Yönetiminin en önemli merkezi görevlerinden birisi elbette ki muhasebe kayıtlarının tutulmasıdır. Nitekim Park Eymir Toplu Yapı Yönetim Planının 41. maddesine göre “Toplu Yapı Yönetimi bütçe giderleri, Ada yönetimlerinin aidat tahakkuk ve tahsilatının sağlanmasına, muhasebesinin tutulmasına ilişkin her türlü büro hizmetlerini kesinlikle İçerir.” Ayrıca,"kararlaştırılacak Adalar arası ortak öteki hizmetlerin karşılanması giderlerini de kapsar." "Ada'lar yönetimlerinin her gün bürokratik hizmetlerini sağlayıcı düzenlemeler yapar, bu amaçla görevliler çalıştırır."
Kayıtların Toplu Yapı Yönetimi
tarafından tutulduğu merkezi sistemde, her ay ada yönetim kurulları önceki ay
yaptıkları harcamaların listesi ile fatura asıllarını yönetim muhasebesine
getirecek, gelen fatura ve makbuzların birer fotokopisi ile masraf listeleri
alındıktan sonra, fatura, makbuz asılları iade edilecektir. Daha sonra fatura
bedelleri bilgisayara kaydedilerek alınan o ayın masraf listesi ile fatura,
makbuz fotokopileri dosyalanarak o adanın muhasebe klasörüne konulacaktır.
Yine aynı yönetim Planının 29.
Maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yönetim
Kurulu, gelir gider hesabının KMK. ile mevzuata göre usulünce tutulmasını,
Başkanı kanalı ile sağlar” ifadesi muhasebe hizmetinin Ada
Yönetimince yürütüldüğü uygulamalarda sadece 634 sayılı KMK değil diğer ilgili
tüm mevzuatın dikkate alınması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
İster Toplu Yapı tarafından,
isterse Ada Yönetimi tarafından yapılsın bu hizmetin doğal sonucu Bloklarla
ilgili gelir ve gider kayıtlarının da oralarda yürütülmesidir. Böylece Bloklarda
Karar defterinden başka bir işletme hesabı defteri tutulmasına da gerek
kalmamaktadır.
Ancak, hesap verme sorumluluğu Blok yöneticisi için de söz
konusu olduğundan tutulan kayıtlardan Bloka ait olan kısmın istendiğinde
verilmesi gerekir. Özellikle dönem sonlarında ve 31 Aralık itibariyle bu bilgilerin
kesin hesap şeklinde verilmesi bir zorunluluktur. Şayet tutulan defter birinci sınıf Bilanço usulüne göre ise bu hesap mizan,
gelir tablosu ve bilanço şeklindeki yıl sonu tabloları olacaktır.
Muhasebeleştirme dediğimiz
şey sadece kayıtların tutulması ve dosyalanması ile bitmez. Muhasebe esas
itibariyle kayıt, belge, usul, düzen, raporlama ve tutturma demektir.
Örneğin en önemli işlemlerden
birisi; aylık harcama, borç, alacak ve banka ekstrelerinin teker teker
incelenerek varsa yanlışlıkların düzeltilmesi, bu konuda koordinasyon ve tam mutabakat
sağlanmasıdır.
Bunun için tabidir ki aylık
mizanlar, raporlar ve gerektiğinde ayrıntılı hesap dökümlerinin ilgili
taraflara verilmesi gerekir. Mesela böylece, denetim kurullarının yapması
gereken denetimlerin bir bölümü olan kayıtların doğru tutulup tutulmadığı,
harcamaların belgeye dayanıp dayanmadığının kontrolü de en az her üç ayda bir yapılabilir
olacaktır.
Zira denetçiler ya da denetleme
kurulları; esas itibariyle yönetimin kararlaştırılan amaçlar doğrultusunda
faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve yönetim
planına uygun olarak tutulup tutulmadığını kontrol ederler. Bu denetimler [18]konu
ile ilgili esas ve usullere ve zaman aralıklarına göre yapılır ve denetim
sonuçları bir rapor [19]
halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunulurlar.
[1] Mali işlerle ilgili hesap verme sorumluluğu Kanunun
39. ve 41 maddelerinde yer almaktadır. Hesap verme başlıklı 39. Madde“Yönetici,
yönetim planında yazılı zamanlarda eğer böyle bir zaman yazılmamışsa her takvim
yılının birinci ayı içinde kat malikleri kuruluna, anagayrimenkul dolayısiyle o
tarihe kadar elde edilen gelirlerin ve yapılmış olan giderlerin hesabına
vermekle yükümlüdür” şeklindedir.
Yönetimin
denetlenmesi ne ilişkin 41. Maddesinde ise “Kat maliklerinin yarısı isterse,
bunların arsa payları ne olursa, olsun yönetim planında yazılı zamanlar dışında
da hesabın gösterilmesi yöneticiden istenebilir” ifadesi vardır.
[2] Kanun'un "Kararlar" başlıklı 32. maddesinde "Kat malikleri
kurulu kararları (1) den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her
sayfası noter mührüyle tasdikli bir deftere yazılarak, toplantıda, bulunan
bütün kat maliklerince imzalanır karara aykırı oy verenler bu aykırılığın
sebebini belirterek imza koyarlar." denilerek "Karar Defteri"
tutma yükümlülüğü getirilmiştir.
Kanun'un "Yönetimin Denetlenmesi" başlıklı 41. maddesinde ise
"Denetçiler bu raporu ve verecekleri kararları ve gerekli gördükleri diğer
hususları, (1) den başlayıp sıra ile giden sayfa numaraları taşıyan ve her
sayfası noter mührüyle tasdikli bir deftere geçirip tarih koyarak altını imza
ederler" denilerek ayrıca bir "Denetim Defteri" tutma
mükellefiyeti de düzenlenmiş bulunmaktadır.
[3] 33. maddenin son fıkrasında "Tespit edilen süre içinde hakimin
kararını yerine getirmeyenlerden, aynı mahkemece, 100 liradan 2000 liraya kadar
para cezası alınmasına kesin olarak hükmolunur; yirmibeşinci madde hükmü
mahfuzdur."
[4] SGK’nun 16 sayılı genelgesi "İşverenlerce Tutulacak Defter ve
Belgeler" bölümünde "Gelir-Giderin işlenmesi için ayrıca işletme
defteri tutulmuş ve noterden tasdik ettirilmiş ise bu defter" ifadesi sebebiyle.
[5] Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin "Belgenin Dayanağı" başlıklı
25. maddesinde; "İşverenlerin diğer kanunlar gereğince tutmak zorunda
oldukları defterlerle dayanağı belgeler, Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin
dayanağı belgeler niteliğinde sayılırlar.
[6]Şu kadar ki; a) Kullanılmaya
başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş
olan defterler, b) Kanuni tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan
defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, c) İşçilikle ilgili giderlerin
işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, d) Sigorta primleri hesabına esas
tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkan vermeyecek şekilde usulsüz,
karışık veya noksan tutulmuş defterler, e) Herhangi bir ay için sigorta
primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili
ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil)
o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde
ise, o aya ait defter kayıtları, f) Vergi Usul Kanunu gereğince bilanço esasına
göre defter tutulması gerektiren işletme hesabı esasına göre tutulmuş
defterler, geçerli sayılmaz" denilmektedir.
[7] 506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ile "Bir hizmet akdine dayanarak bir
veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre"sigortalı
sayılmışlardır. Apartman kapıcıları ile apartman yönetimi arasında da hizmet
akdi bulunduğu için apartman kapıcıları sigortalı sayılmakta ve dolayısıyla
apartman yönetimleri de işveren sıfatını kazanmaktadırlar.
[8] Bunlar: Ticaret ve sanat erbabı, Ticaret şirketleri, İktisadi kamu müesseseleri,
Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, Serbest meslek sahipleri ve
Çiftçilerdir.
[9] Bilanço usulüne göre defter tutması gereken birinci sınıf tacirlerin
kimler oldukları Vergi Usul Kanunumuzun 177. maddesinde belirtilmiştir. Buna
göre 2014 yılı için: Bilanço hesabı esasına göre defter tutma sınırı Yıllık
gayrisafi iş hasılatı 80.000 TL’dir.
[14] Bu durumda söz konusu gider makbuzlarında asgari olarak -sigorta primleri
hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkan verecek- bazı
temel bilgilerin yer alması gerekmektedir. Bunlar; İlişkin olduğu ay, Ücretlinin
adı, soyadı, Ücret ödenen gün sayısı (ücret aylık olarak ödenmiş ise gün sayısı
30 gündür), Ödenen ücret tutarı, Ücretin alındığına dair ücretlinin imzası.
[15] Fıkrada; "Defter ve belgeleri ibraz etme yükümlülüğünü Kurumca
yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine
getirmeyenlere; 1) Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü iseler aylık
asgari ücretin oniki katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü
iseler aylık asgari ücretin altı katı tutarında, 3) Defter tutmakla yükümlü
değil iseler aylık asgari ücretin üç katı tutarında, Defter ve belgelerinin
tümünü bu bentte belirtilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, yönetmelikte belirtilen
usul ve esaslara uygun olarak düzenlemeyenlere, her bir geçersizlik hali için,
ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları aşmamak kaydıyla aylık asgari
ücretin yarısı tutarında, idarî para cezası verilir." denilmektedir.
[16] 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesi (d) fıkrasına göre defter ve belgeleri
ibraz etme yükümlülüğünü Kurum'ca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde
mücbir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya kayıtlarını eksik ibraz eden
apartman yönetimlerine aylık asgari ücretin altı katı tutarında (2.932,20 YTL)
idari para cezası uygulanmaktadır.
[17] Bu yükümlülüğe uyulmaması halinde:Aynı Yasa'nın 140. maddesi (c)
fıkrasına göre sonradan apartman yönetimi tarafından prim belgeleri Kurum'a
verilirse; prim belgelerinin asıl nitelikli olması halinde aylık asgarî ücretin
üç katını geçmemek kaydıyla Kuruma verilmiş olan belgede kayıtlı sigortalı
sayısı başına aylık asgarî ücretin 1/5'i tutarında (97,74 YTL),Prim belgesinin
ek nitelikte olması halinde Kuruma verilmiş olan her bir ek belge için aylık
asgarî ücretin 1/8'i tutarında (61,09 YTL),Prim belgeleri apartman yönetimi
tarafından Kurum'a verilmeyip de, Mahkeme kararı ile veya denetim elemanlarınca
yapılan tespitler sonucunda ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından
düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kurum'a bildirilmediği veya
eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl
veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği üzerinde
durulmaksızın her bir belge için aylık asgarî ücretin üç katı tutarında
(1466,10 YTL), idari para cezası uygulanmaktadır.
[18] KMK Madde 32- Denetçi (veya, Denetim Kurulu), her üç ayda bir yöneticinin
hesaplarını ve defterleri denetler. Haklı bir sebep olduğunda , bu denetlemeyi
her zaman yapabilir.
[19] Madde 33- Denetçi (veya, Denetim Kurulu), Kat Malikleri Kurulu'nun olağan
toplantısında okumak üzere,denetim sonucunu ve yönetimle ilgili düşüncelerini
kapsayan bir rapor hazırlar.
Bu raporu kat malikleri sayısınca çoğaltarak toplantıdan en az bir hafta
önce ,kat maliklerine taahhütlü mektupla veya imzalatacağı bir yazı
karşılığında duyurur. Ayrıca, toplantıda okur ve gerekli açıklamaları yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder