18 Kasım 2013 Pazartesi

030 30 Mart 2013 Pazar 22:30 HAYATIN İKİ YÜZÜ..............................İyilik ve kötülük(2)

İyilik ve kötülük(2


Şüphesiz "iyi" ve "iyilik" kelimeleri bizim dilimizin temel kavramlarından. Günlük yaşamımızda konuşurken, yazarken onları çokça kullanıyoruz. Hem de oldukça geniş bir alanda ve bir çok anlamda.

Bu doğru. Ancak bunun nedeni herhalde milletimizin sahip olduğu insani değerlerin derinliği, örf ve âdetlerin zenginliği olmalı. Yaşayan kültürümüz ve içerdiği temel kavramların kökeni de nihayet sağlam inanç dünyamıza dayanıyor. 

İşte bu noktada Kuran-ı Kerim ne diyor bilmek gerekiyor. Çünkü, elbette ki iyi ve iyilikle ilgili bir çok temel kavramın birinci dereceden kaynağı o. Ne yazık ki bu konuda ilim sahibi değilim. Fakat elbette her müslüman gibi ben de onu anlamaya, bilmeye ve yaşamıma tatbik etmeye çalışıyorum.
Biliyorum ki onun mucizesi zaman, mekan, kişi ve sıfat ayırmaksızın kendisine müracaat edeni boş çevirmemesidir. O herkese açıktır ve kapısına gelen ondan niyeti ölçüsünde ve taşıyabildiği kadar yararlanabilir. Bu yüzden araştırmamı kendi seviyemde ve DİB'nın Kur'an Mealinden yararlanarak yaptım. Allah şahidimdir ki niyetim halistir. Hata yapmamaya çalıştım, ancak varsa öncelikle Rabbimden, sonra da sizlerden af dilerim
 
Amacım elbette ki dilimizdeki "iyi" ve "iyilik" kelimelerinin Kur'an'a dayanan kökenlerini öğrenmek ve anlamaktı. Konuyla ilgili tespitlerimi bu yazı dizisinde bulacaksınız.
 
Ancak başlangıçta bilmediğim, konuyu araştırırken farkına vardığım ilginç bir hususu da sizlerle paylaştım. O da yüce Allah'ın bizlere öğrettiği kavramları tanımlaması kadar insanlara sesleniş biçiminin de son derece yüreklendirici ve teşvik edici olduğudur.
 
İlgili ayetleri okurken onun bu yönünü eminim siz de hemen fark edeceksiniz. 
 
Mesela Allah bize "Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin !" [1] "Rabbinizin bağışına, ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun! " [2] diye sesleniyor. 
 
Üstelik bir çok ayette "Allah iyilik edenleri sevdiğini" söylüyor. Yani; "Allah'a karşı gelmekten sakınan, iman eden, salih amel işleyen, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayan, öfkelerini yenen, insanları affedenleri". Bir de müjde veriyor bize; onlara "daha önce tatmış olduklarından dolayı bir günah yoktur. [3] Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar." [4] 
 
Ayrıca Allah “güzel davrananları sevdiğini" de belirterek, ki onlar "Allah'ın ve Peygamberinin davetine uyan, Rablerine karşı gelmekten sakınan ve güzel davranıp iyilik eden kimselerdir" şeklinde bir tanım yapıyor. Hemen akabinde "Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi [5] buyurmak suretiyle onlara "Büyük bir mükafat vardır" [6] haberini veriyor.
 
Yine bir başka ayetinde "Kendisine karşı gelmekten sakınan ve iyilik yapanlarla uğrunda cihad edenler-var ya" için, "Şüphesiz Allah, iyilik yapanlarla beraberdir" diyor. [7]
 
Rabbimiz bize "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun" diye hitab ederek "İşte kurtuluşa erenler onlardır. [8] vaadinde bulunuyor. Hatta bir taraftan onlara "Allah katından bir konaklama yeri olarak, içinde ebedi kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır" müjdesi veriyor, bir taraftan da "Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır" [9] şeklinde bir değerlendirme fırsatı tanıyor.
 
Bu konuyu daha da vurguluyor ve "Allah'a karşı gelmekten sakınan kimselere, "Rabbiniz ne indirdi ?" denildiğinde, "Hayır indirdi" derler. Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Allah'a karşı gelmekten sakınanların yurdu ne güzeldir." [10] buyuruyor.
 
"Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez" ayetiyle hiçbir iyiliğin karşılıksız kalmayacağı da güvenceye bağlanmış; "(Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir."[11] "(Ey Muhammed!) Bizim adımıza de ki, "Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır." [12]
 
Ne mutlu bu hitaba mazhar olanlara, olabilenlere !
 
(Devam edecek)
---------------------------------------
[1] Bakara Suresi, 195. Ayet
[2] Âl-i İmrân Suresi, 133-134. Ayetler
[3] Mâide Suresi, 93. Ayet
[4] Zâriyât Suresi, 15. Ayet
[5] Âl-i İmrân Suresi, 148. Ayet
[6] Âl-i İmrân Suresi, 172. Ayet
[7] Nahl Suresi, 128. Ankebût Suresi, 69. Ayetler
[8] Âl-i İmrân Suresi, 104. Ayet
[9] Âl-i İmrân Suresi, 198. Ayet
[10] Nahl Suresi, 30. Ayet
[11] Nisâ Suresi, 40. Ayet
[12] Zümer Suresi, 10. Ayet

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder