31 Aralık 2024 Salı

31 Aralık 2024 Salı 21;00 NE DÜŞÜNÜYORUM ?...................................İki yıl arasında

 İki yıl arasında

Yılbaşı kutlamam. O güne dair özel şeyler yapmam. Hiç bir zaman da farklı anlamlar yüklemedim. Ancak bu, yeni bir yıla girerken sevdiklerime, dost, arkadaş ve yakınlarıma iyi dileklerimi sunmama da mani değil.

Her sabah günaydın, hayırlı sabahlar demez miyiz sevdiklerimize. Selamünaleyküm, iyi günler, hayırlı akşamlar dilemez miyiz dünyaya. İşte öyle bir şey benim için bu gün, daha fazla değil.

Bir yılı daha geride bıraktık. Sardık sarmaladık kaldırdık arşive. Bir hatıra defteri gibi anahtarını da yanına koyarak. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla ömrümüzden bir yıl daha kaydı aslında. Gençler içinse bir yıl daha yaklaşıldı hayallere.

Hep umut içindeyiz; acılar bitsin, sevinçler çoğalsın, sağlık olsun, mutlu olsun tüm insanlar. Bunun neresi kötü.

Her insanın dünyaya gözünü açtığı kültür, inanç ve coğrafya onun seçimi değil. Bu kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye değiştiği gibi, nesilden nesile, bir evden ötekine de değişebiliyor. Yüce yaradan öyle takdir etmiş, kime ne ? 

Bir çok şeyi genlerden devralıyor, geleneksel olarak devam ettiriyoruz. Kimse kimsenin herhangi bir şeyi algılayış, yaşayış ve önemseyişini küçümseyemez, saygısızlık edemez. Benim inancım bana, diğerininki de kendisine. Hepsi saygıya ve hoşgörüye layık. Ne bir fazla ne de eksik.

Bana göre yılbaşı denilen şey tamamen itibari bir şey. Hadi göreceli diyelim. Her şey gibi ne anlam, ne değer yüklerseniz o olur.

Mesela baş meridyen denilen, boylamı 0° olarak tanımlanan başlangıç merdiyeninin Londra'nın Greenwich kasabasından geçtiği kabul edilmiş. O bir şey mi ? Nasrettin hoca merhum dünyanın merkezi eşeğimin sol arka ayağının bastığı yerdir demiş. İsterseniz ölçebilirsiniz.

Yine Miladi takvim 0'la başlıyor. Hz. İsa peygamberin doğum günü esas alınmış. Öncesini M.Ö, sonrasını da M.S olarak öğrendik. Peki Hz. İsa'nın doğum gününü kim biliyor ? Doğu ve güney doğu asya halklarının yılları domuz, kedi, ayı, kaplan, fare bilumum hayvan isimleriyle adlandırdıklarını da biliyoruz. Gülmeyin, onlar da size gülebilir. Yargılayamayız, o zaman bizi de birileri yargılayabilir. Dünyanın hali böyle, kabul edeceğiz.

Bakın, bu sabah saatlerinden itibaren dünya yeni yıla girmeye başladı. 24 saat boyunca dünya üzerindeki her nokta, her saniye 2024'ü bitirip 2025'e girecek. Kavga etmeye gerek yok, dünyada herkese, her inanca yer var.

Rabbim bizi yanıltmasın, inancını kültürünü yaşayan ama diğerlerine de saygı ve sevgiyle bakanlardan eylesin.

2025 yılı hepimiz için, ülkemiz için, hatta tüm insanlık için hayırlara vesile olsun inşallah. 

Bismillah
Yeni doğan gününe, geceye, gündüzüne
Giden yılın ardından, her gelen senesine
Bugünden geleceğe; Haydi Bismillah
Nikah mührün basılıp, mutluluk aranırken
Her sevimli bebeğe ezan ismi konulurken
Maşallah de en başta; söyle Bismillah
Evinden çıkarken, çalışmaya başlar iken
Yolculuktan evveli, dönüp eve girer iken
Hamdet, şükreyle; de ki Bismillah
Zorlu günlere, yaşanan acılı saatlerden
Mutlu zamanlardan, en hayırlı işlerden
Neş'ede de kederde de; önce Bismillah

2024’ gidiyor

Allah daha kötüsünden korusun. 2024 yılı nihayet bitiyor. Her geçen gün gibi yılları da arkada bıraktığımızda iki duygu arasında kalıyoruz. Bir yandan her doğan sabah her yeni yıl için umutlu olmak istiyoruz. Ki yaşıyoruz, hayat devam ediyor; doğal olarak yenisi eskisinden daha güzel, daha hayırlı olsun istiyoruz. 

Öte yandan yine iyi kötü yaşadığımız şeyleri arkada bıraktık. Bir burukluk var içimizde. Güzel anılar, değerini bilmediğimiz sağlık ve mutluluklar da yitip gitti eskisiyle. Yenisinin nasıl geçeceğinden ise hiç mi hiç emin değiliz.  

2024 yılı başından beri fırtınalı bir deniz gibiydi. Felaketler birbirini kovaladı yıl boyunca. Ama bu yıla işgalci İsrailin zalimlikleri, katliamları damgasını vurdu. Yıllar boyu değil belki nesiller sonra bile belki böyle hatırlanacak. Üzerinde kitaplar yazılacak, belgeseller, filmler yapılacak. Daha nasıl ve ne zaman sonlanacağını bile biliyor değiliz. Ama insanlığı ayaklar altına alan, hukudinlemeyen, vicdan akıl tanımayan saldırıları hepimizin genlerine kadar işledi. Unutmayacağız, unutulmayacak.

Bu arada zaman durmuyor, yıllar akıp gidiyor işte kendi mecrasında. 

Her yeni yıl
aşı gibidir
Geçmiş senenin
acılarına
olumsuzluklarına
Yeni umutlar
taze tomurcuklar
eklenir
Tutsun diye
yeni başlangıçlar
Dua gibidir
dilekler
En güzel duygular
böyle İletilir
Hediyeler gibi
sözler ekilir
Yeni yılın eşiğine
Güzellikler bitsin
yollarımızda
bahar gelsin diye

Bu gece 2024’den 2025’e geçeceğiz. İkisi arasında bir dakikanın 60’ta biri kadar bir uzaklık var. Adeta belli belirsiz bir zar gibi. Bir yüzü geçmişi saklıyor diğer yüzü de geleceğe uzanıyor. Önceki yıl da bu zamanlarda benzer şeyleri düşünüyorduk. Ancak yaşadıklarımız bizi pek memnun etmedi. Zor bir yıldı, bu gece de bitmeyecek. Takvim yaprakları 2021’i gösterecek ama bugün neyse yarın da öyle olacak gibi.

Aslında zamanın örgüsü ilmik ilmik örülüyor farkında değiliz. Aynı gibi görünen iki saat ya da gün arasında bile değişimi gerçekleştiren ince nüanslar var. Eğer değişiyorsa hayat, farklılaşıyorsa dünyamız bu nüansların birbirine eklenmesiyle oluyor. Bir gün bir bakıyoruz ki ne çok şey artık yok, ne çok yeni şey girmiş hayatımıza.

Elbette yeni yılın sağlık getirmesini, hayırlı olmasını diliyoruz rabbimizden. Güzel şeyler düşünüyoruz umutla ve heyecanla. Her şeye rağmen o güzel şeyler hep oluyor hayatın içinde. Yarın da, öbür gün de olacak. Acılar, üzüntüler olacağı gibi. Görmek isteyen için hayatın hangi yüzüne baktığın önemli. Sıkıntılar görmek istersen bir dünya örnek var. İyilikler ve güzellikler için de öyle. Türk siyaseti açısından da böyle. Gergin geçen, neredeyse üç dört cephede mücadele ettiğimiz bir yıldı 2024. Ancak öyle şeyler oldu, öyle şeyler yaşandı ki anlatmaya kalksam çok çok uzun bir liste olur.

Her şeye rağmen bizim için 2024 küçük torunlarımızın giderek büyüdüğünü gördüğümüz bir yıl oldu. Şimdi abla Ece 6,5 yaşını geçti, ikinci sınıfa gidiyor. İkizler de 3,5 yaşlarını doldurdular. Öbürü taa Tayland'dan el ediyor, öpücük gönderiyor bize. O da şimdi 6 yaşında. Her günleri bir öncekinden farklı, her anları tatlı ve renkli. Onlar “dedde”, “nenne”, "aneanne" dedikçe bütün dertlerimiz çözülüp gidiyor üstümüzden. Öpüp kokladıkça sanki cennet kokusu çekiyoruz içimize. Sarılan küçük kolları küçük ama derin mutluluklar yaşatıyor ailemize.

Bu yıl da yazma konusunda oldukça yoğun geçirdim zamanımı. Ağırlıklı olarak Orjanla ilgili yazıyorum. Haftalık yazılarımdan başka Baharda yapılacak ORJAN SİTE YÖNETİMİ ÇALIŞTAYININ da başkanlığını yapıyorum. 22 SORU CEVABINDAN OLUŞACAK ÇALIŞTAY RAPORU yaklaşık 200-300 sayfa olacak gibi. Geçtiğimiz kasım ayında "Siyah İnci" girdi ailemiz arasına. Siyah bir Honda Jazz. 2010 model, 113400 Km deydi aldığımızda. Bir aydır hemen her gün çalışıyorum. Kendime güvenim var. İnşallah en kısa zamanda trafiğe çıkabilir hale geleceğim.

Bu gün yeni bir gün, geçmiş günler de öyleydi
Yarında öyle olacak, tıpkı dün nasıl geçip gittiydi
Yıldızlar akıp gidiyor, güneş te dünya da dönüyor
Zaman; ummanına yönelmiş, soluksuz tükeniyor
Ne sabahlar geçti, ne geceler kaldı arkamızda
Saatler hep çalıştı, ne ömürler bıraktık o yolda
Her yıl yeni yıldönümleri andık, kutladık gelenleri
Ne doğum günü bitti, ne ölümün senei devriyeleri
Günlerin sevabı da yok günahı da, biziz adlandıran
Onları farklı giydirip, kendi vaktini anlamlandıran
Daha dün gibiydi milenyum kutlamaları; 2000'ler için
2010'lar bitti, şimdi 2020'ler sırada; Ne oldu ki, niçin?
2019'da bitecek 2029 da, yaşayan için 2039 da
2020 de vakti dolup solacak, bir başkası sırada
Ne gidene üzülür ne gelene sevinirim; aslolan ne?
Acırım biteviye eriyip giden kendi ömür sermayeme
Varsa heybemde bir şeyler sevinirim, yoksa eyvah!
Noel baba beklemem, azıksız yola çıkar mı seyyah?
Zor yıllardan geçiyoruz; acı, gözyaşı ve kanla dolu
Yeni yılda güzel şeyler dilemek yanlış mı? Doğru.
Herkes kendi zamanını biliyor, tasasını sevincini
Bizden öncekiler de ne acılar yaşadılar değil mi?
Kendi imtihanını yaşayıp, heybesini alan gitti
Sabırla direnenler, yolda şükürle zenginleşti
Güne, saate, ağaca dilek sunmanın inan ki yararı yok
Aç ellerini, yönelt gönlünü 'O'nun Lûtfunun sınırı yok
Sade yılbaşı günü değil her an muhasebe yapmalı
Varsa yanlışlar, yaşanan kötülükler hep ders almalı
Tevbe kapısı herkesi bekliyor; her gün her an açık
İyi dilekler için illa belli bir gün yok ki bu da apaçık
Niyetim kimseyi üzmek ya da kırmak değil, asla!
Yanlışım bana ait, kendimedir şayet sözüm varsa
Dileğim Rabbimedir, bu gün de duam niyazım ona:
"Günümü hayırlı kıl, gecelerimi ve yarınlarımı da!
Geçmişimi bağışla, ömrümün gelecek yıllarını da.
İsterim tüm iyilik ve güzellikler sevgili ülkem için olsun.
Dünya da artık her kötülük, kan ve acıdan kurtulsun."

Dün 2024 idi yarın 2025 olacak. Mevsim kış, Ankara'da günler puslu ve soğuk. Dünle bugünün farkı yok, yarın da Allah bir felaket vermezse aynı olacak. Peki ya yarınla bugünü birbirinden ayıran nedir? Onlara farklı adlar koyan, anlam ve renk katan biziz.

Yıllar önce şöyle yazmışım:

"Dünyanın bir derviş gibi bıkmadan usanmadan pervane olup dönmesine ne anlam yüklüyoruz ? Gecelerin gündüzleri biteviye örtüp karartması, her sabah günümüzün yeniden aydınlanması mıdır acaba zamanı farklılaştıran ? Onlara isim takmak, sıfatlandırmak biz insanoğluna ait eski bir eğlence.

Kimi yaşlı adama benzetiyor giden yılı, kimi yılana, domuza ya da fareye. Yaşanan hayal kırıklıklarını, dertlerini, görmek istemediği tüm geçmişini yüklüyor gidenin buruş buruş torbasına. Geleni de bir gençlik aşısı gibi umutla, neşeyle karşılıyor her seferinde. Yeni yılda mutlu olmak, başarılı olmak, zengin olmak gibi ne varsa dilenecek hepsini istiyor iştahla.

Ama nafile!

Zamanın kendisinde değil elbette bu "ne sihirdir ne keramet". İnsanoğluna inat yine günler haftalara, aylar mevsimlere, yıllar ömürlere, asırlar çağlara dönüşüyor durmadan."

Mevlana bu değişimin yanılsamaları değil, bizatihi kendisi karşısında "Yeniliğe Doğru" insana söylenebilecek en güzel sözleri söylemiş:

Her gün bir yerden göçmek / Ne iyi
Her gün bir yere / Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan / Akmak ne hoş
Dünle beraber / Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa / Düne ait
Şimdi yeni şeyler / Söylemek lazım

Biz belki günleri, yılları kendimize ait, bizim için tekrar ediyor sanıyor olabiliriz. İnanın bu bize ait bir hüsnü kuruntu. Zamanın muhakkak bir sahibi var ve hiçbir anı birbirine benzemiyor. Giden gidiyor, gelenin aynı kalacağına dair de bir garantimiz yok. Ne 2022 suçlu, ne de 2023 torbasında bize hediyeler getirecek. Veren de aynı, alan da. Ah bunu bir bilebilsek !

Herkese hayırlı akşamlar, hayırlı yıllar, sağlıklı, mutlu ve hayırlı bir ömür dilerim.

31Aralık 2024 ORJAN ÇALIŞTAYI; .....................SORU 6 CEVABI, HEDEFLER, STRATEJİLER VE 7 YILLIK YOL HARİTASI

 

06 NUMARALI ÇALIŞTAY SORUSUNUN CEVABI

SORU 6:

TOPLU YAŞAM KURAL VE GEREKLERİ BİR KONUT YAPI KOOPERATİFİ TARAFINDAN ORTAYA KONABİLİR Mİ? KOOPERATİF BU KONUDA CAYDIRICI VE ZORLAYICI MÜEYYİDELER UYGULAYABİLİR Mİ? 

MEVCUT DURUM ANALİZİ, DEĞERLENDİRME, TESPİT VE SORUNLAR:

İnsanların birlikte bulunduğu yaşam alanlarında düzeni sağlamak, anlaşmazlıkların çıkmasını engellemek ve herkesin daha mutlu ve huzurlu yaşaması için elbette bazı SİTE YAŞAM KURALLARI olmalıdır ve çok daha önemlisi ONLARA UYMAK gerekir. Site Yaşam Kuralları ile amaç site sakinlerinin, güvenlik ve huzurunun sürekliliğini sağlamak, daha güzel ve yaşanabilir mekânlar elde edebilmek için uyulması gereken temel kuralların ortaya konulmasıdır. Site dahilinde kullanılan tüm ortak alanlar, taşınabilir ve taşınmaz tüm demirbaşlar kapsama dahildir. Site sakini olmayıp, geçici olarak bulunan kişiler, site hizmetlerinde, sosyal tesislerin işletimin de görev yapanlar dahil olmak üzere site içinde bulunan tüm kişiler açıklanan SİTE YAŞAM KURALLARINA UYMAK ZORUNDADIRLAR.

22 Çalıştay sorusundan 6.sında ilk olarak “TOPLU YAŞAM KURAL VE GEREKLERİ BİR KONUT YAPI KOOPERATİFİ TARAFINDAN ORTAYA KONABİLİR Mİ?” sorusu var. Gerçeği anlayabilmek için en sonunda söyleyeceğimiz şeyi en başta yazalım: “Konabilir ama şartlar onu gerektiriyorsa.” Ama hemen şunu da belirtelim ki bu durum normal değil, aksine normalin sınırlarını zorlayan bir haldir. Yani soruyu cevaplandırabilmek için önce “normal nedir?” den başlamamız gerekiyor.

1163 sayılı KOOPERATİFLER KANUNUNUN atıfta bulunduğu ORJAN YAPI KOOPERATİFİ ANA SÖZLEŞMESİ”nin AMAÇ VE FAALİYET KONULARI başlıklı 6. Maddesi “Kooperatifin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır“ diye başlıyor. Sonra da “Bu amaçla kooperatif” neler yapar onları saymış: “1- Arsa ve arazi satın alır, birleştirir imar planına uygun biçimde böldürerek altyapı, plan, proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ORTAKLARINA KONUT YAPTIRIR. 2- Yaptırılan konutların mülkiyetini bu ana sözleşmede yazılı esaslara göre ortaklarına aktarır. 3- Ortaklarının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bu tesisleri işletir veya kiraya verir.”

Demek ki ne 1163 sayılı kanunda ne de ona dayalı olarak çıkarılan Ana sözleşmede TOPLU YAŞAM KURALLARI ile ilgili bir husus bulunmuyor. Yani Orjanın yasal AMAÇ VE FAALİYET KONULARI arasında son yıllarda Orjan kamuoyunda sürekli tartışılan temizlik, çevre, hayvan hakları, güvenlik, komşuluk ilişkileri, proje dışı işler, gürültü, sosyal faaliyetler, ortak alan bakım ve koruma, trafik vb. gibi talep ve meseleler yok. Bu konu aynı ana sözleşmeye göre ne GENEL KURUL Görev ve Yetkileri arasında, ne de YÖNETİM KURULU Görev ve Yetkileri kapsamında da YER ALMIYOR.

1163 sayılı yasanın “Kooperatiflerin Dağılması” başlıklı YEDİNCİ BÖLÜMÜ A) Dağılma sebepleri altında yer alan 81.maddesinin 2021 yılında değişen (Değişik birinci cümle:21/10/2021-7339/11 md.) şu cümlesi bizi çok yakından ilgilendiriyor. “Yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ve/veya işyerlerinin ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır.” Hemen ardından gelen (Değişik ikinci cümle:21/10/2021-7339/11 md.) ”Ancak tescil işleminden sonra usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz” hükmü de öyle. Konumuz bu olmadığı için Orjanın amacını bir kez daha vurgulayan ve yerine geldiğinde amacına ulaşmış sayan bu cümleleri bir kenara not ederek 1163 sayılı kanunu bir yana bırakalım.

Peki, yukardaki kurallar KOOPERATİF AMAÇ, GÖREV VE SORUMLULUKLARINDAN DEĞİLSE “TOPLU YAŞAM KURALLARI İLE ALAKALI BU TALEPLER son yıllarda neden yoğunlaşmış olabilir? Buna neden olan şey acaba Kooperatif yönetimlerinin bizzat kendisi ve bazı “UYGULAMALARI” mıydı? EVET AYNEN ÖYLE. Meselâ sahil temizliği, bahçe atıklarının toplanması, çevre bakımı, bazı tören ve müzikli eğlenceler, ortak alanların bakım ve koruması, giriş kapısındaki önlemler yıllardır imkânlar ölçüsünde kooperatif tarafından yürütülüyor. Her yıl genel kurula sunulan BÜTÇELER VE AİDAT MİKTARI da doğal olarak bu hizmetlerin maliyeti dikkate alınarak hesaplanıyor.

Öte yandan çöpler belediye tarafından alınıyor. Güvenlik, trafik, gürültü (Emniyet), sokak hayvanları (Belediye), komşuluk ilişkileri (Mahkeme), proje dışı işler(Belediye imar) ve ilaçlamalarsa (Sağlık Müd.) İLGİLİ KAMU KURUMLARINDAN bekleniyor. Bu taleplerle ilgili kooperatif yönetimi ve çalışanları kendilerine iletilen sorun ve talepleri ilgili kamu kuruluşlarına aktarıyor ve önemi ölçüsünde takip ediyor olmalılar.

Bütün bunlara ilave olarak sahilde şezlong, şemsiye ve duşların idaresi, 414 yada havuz işletmesinden kaynaklı sorunlar, medeni ilişkiler, görgü kuralları, giriş çıkış kontrolü ve yabancılar meselesi vb. gibi tartışmalara neden olan daha pek çok irili ufaklı konu sayılabilir. Bunların muhatabı da belki kaçınılmaz olarak kooperatif yönetimi oluyor ama ÇÖZÜM ADRESİ DOĞRU DEĞİL! Çünkü TOPLU YAŞAM GEREĞİ OLUŞAN BU MESELELER kesinlikle KOOPERATİF AMAÇ VE FAALİYETLERİ KAPSAMINDA DEĞİLLER. Bunlar Kooperatifin amacı ve faaliyet konuları içinde olmamasına rağmen “DE FACTO” yani güncel gerçeklikler sebebiyle doğan ve süregelen uygulamalar.

Doğru zeminin 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU ve ORJAN SİTE YÖNETİM PLANI olduğunu biliyoruz. Aradığımız şey KOOPERATİF YÖNETİMİ değil SİTE YÖNETİMİNDE. Nitekim 634 sayılı kanunun 18.maddesinde yer alan “I -Genel kural”: Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler diyor. Yasal bir sitede toplu yaşam kurallarının ana dayanağı kanundaki işte bu madde. 

Bu konuda esas odaklanmamız gereken belge, 1985’ten beri var olan ama bir kenarda unutulmuş duran ORJAN YAPI KOOPERATİFİ SİTE YÖNETİM PLANIDIR. Çünkü Yönetim Planımızın B-KAT MALİKLERİNİN HAKLARI VE BORÇLARI başlıklı 7,8 ve 9.maddeleri uymak durumunda olduğumuz ama unuttuğumuzTOPLU YAŞAM KURALLARINIbir bir saymış.

Meselâ “Madde–8) Kat malikleri ortak yerlerin bakım ve temizliğine, korunmasına itina göstermeye ve sitenin güzelliğine gölge düşürecek her türlü hareketlerden, uğraşılardan kaçınmaya mecburdurlar. Bütün kat maliklerinin imzası alınmadıkça bu yönetim planı ile konulan yasaklara tüm kat malikleri uymak zorunluluğundadırlardiyor.  9.madde ise “Kat malikleri kendi bağımsız bölümleri ve bu yönetim planı ile kendilerine gösterilen bahçe ve ortak yerleri kullanırken hüsniyet kurallarına uymak zorundadır” dedikten sonra Özellikle aşağıdaki yazılı hususları yapamazlar” diyor ve (a) dan (l) ye tam 13 KURAL sayıyor.

Bu kurallar; halı, kilim vs. silkemekten, kedi, köpek ve tavuk gibi vesaire hayvan beslemeye,  patlayıcı ve pis kokulu maddeler bulundurmaktan, site sakinlerini rahatsız edici gürültü yapmaya. Çevrenin sinek, sivrisinek ve diğer zararlılara karşı ilaçlanmasından, araçların gelişi güzel park edilemeyeceğine kadar pek çok detay hususu içermekte. Uygulanmadığı, öyle bir kenarda unutulduğu için şaşırtıcı gelebilir ancak bu bir gerçek.  

Bu kuralların 40 yıldır var olduğunu ve uyulması gerektiğini biliyor muyuz? Oysa unutmuş olsak ta bizler bu belgeyi BİR TAAHHÜTNAME OLARAK ve Orjan ortağı sıfatıyla imzalamıştık. Aradan geçen yıllar sonra gayet tabidir ki günün şartlarına güncellenmesi lazım. Bu anlaşılabilir bir şey. Fakat en azından 2014 yılından bu yana Orjan Kat Mülkiyeti hukukuna tabi olduğuna göre görev yapan YÖNETİMLERİN BU KURALLARI BİLİNÇLİ OLARAK UYGULAMASI GEREKİRDİ. Ama ne yazık ki genel kurullara gündem olmadığı gibi, Orjan ortaklarının bilgilendirilmesi bile yapılmadı. Dolayısıyla da yapılan tartışmalar havada kaldı. Doğru zeminde doğru şeyleri konuşamadığımız için etkili de olmadı. Neticede Orjan için olumlu bir katkı alamadık.

Bu noktada Kooperatif yönetimlerinin TOPLU YAŞAM KURALLARI ile ilgili bazı uygulamalarının dayanağının SİTE YÖNETİMİNİ OLUŞTURAMAMAK olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Çünkü “yapı kooperatifinin tek malik olduğu kooperatiflerde henüz kat mülkiyeti kanunu şartları oluşmadığı için kat mülkiyeti kanunu uygulanamaz ve site yönetimi oluşturulamaz.” Bu nedenle geçmişte doğal olarak hizmet verme ve yönetme yetkisi kooperatif yönetim kurulunda oldu ve söz konusu alanda mecburen bazı hizmet ve uygulamalar yapıldı. Ama sonrasında da “boyalı bankta oturulmasın diye başlatılan nöbet” NEDENİ DÜŞÜNÜLMEDEN devam edip bugünlere geldi.

Oysa bundan en az 10 yıl önce 634 saylı kanunun 17.nci maddesinde aranan 2/3 çoğunluğun sağlanmasıyla” Orjanda SİTE YÖNETİMİ KURULMUŞ OLMALIYDI. Tabiatıyla da HEM YASANIN 18.NCİ MADDESİ, HEM DE SİTE YÖNETİM PLANININ 7, 8 VE 9.MADDELERİ UYGULANIYOR OLACAKTI. Bu olmadığı, olamadığına göre tek seçenek yönetimin genel kuruldan yetki alarak site yönetim planını uygulamaya koymasıydı. Tabi ki bu yetki süreli ve geçici olacağından güncel gerçeklik şartlarının gerektirdiği TOPLU YAŞAM KURALLARI yönetim tarafından ortaya konabilir, geliştirilebilir ve buna göre hizmet verilebilirdi. Böylece talepler havada kalmaz, yapılan uygulamaların da hukuki bir dayanağı olurdu. Bu yönde 2018 yılı Genel kurulunda alınmış bir karar (2018/6-b) da maalesef hem usul açısından (süreli ve geçici olmaması) hem de yönetimin sonradan “İHTİYAÇ OLMADI” diyerek uygulamaması sebebiyle akim kaldı.

Böylece yıllardır Kooperatif yönetimleri aslında kendi amaç ve faaliyet konularından olmayan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ve Yönetim Planı kapsamında olan bazı hizmet ve çalışmalar yaptılar. Bunu iyi niyetle ve ortakların talep ve ihtiyaçları için yapmış olsalar da neticede site yönetimi görev ve sorumluluk alanına YETKİSİZ ŞEKİLDE girmiş oldular. Başlangıçta şartlar gerektirdiği için yapılan bu uygulamalar sonraki yıllarda tamamen “BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER” anlayışıyla yürütüldü.

Ama başta da belirtildiği gibi bu durum normal değil, aksine normalin sınırlarını zorlayan bir haldi. Konulan ya da yürütülen “De facto kural ve uygulamaların”yasal dayanağı ve müeyyidesi yoktu. Açık açık “Biz yönetim planını uyguluyoruz” da diyemediler. Bu yüzden Orjanda hiç derli toplu, açık seçik, yürütülebilir ve sürdürülebilir TOPLU YAŞAM KURALLARI (Orjan site kuralları) olmadı/olamadı. Dolayısıyla yıllardır boşuna tartıştık, etkisiz ve sonuçsuz kaldık.

Şimdi bütün bu durum tespiti ve analizden sonra “KOOPERATİF BU KONUDA CAYDIRICI VE ZORLAYICI MÜEYYİDELER UYGULAYABİLİR Mİ?” sorusunun cevabı elbette ki “HAYIR!” olacak.  Yönetim planına dayanarak genel kurullardan alınacak süreli ve geçici yetkiler çerçevesinde olabilirdi. Ancak ne yazık ki o da yapılmadı/yapılamadı.

Bunu basit bir örnekle açıklayalım. Orjanda en önde gelen sorunlardan birisi “GÜVENLİK” değil mi? Peki, kooperatif yönetimleri yıllardır bu konuda ne yaptı? Kapıda aldıkları fiziki düzenlemelerle ve girişte çalıştırdıkları elemanlarla ya da BEKÇİ adını verdikleri üniformalı çalışanlarla caydırıcı olmaya çalıştılar. Ama ne kadar düzenlenirse düzenlensin giriş kapısının yolgeçen hanı olduğunu hepimiz gördük yaşadık. Çünkü ortada ne uyulması gereken kurallar ne de müdahale yetkisi vardı. Neticede orada yaşanan basit bir olay büyüyü bozmuş, kooperatif yönetimi de sorumluluk üstlenmemişti. Bu örnek sahilde yaşanan şezlong, şemsiye, duş tartışmaları, “patili dostlarımız” ya da bulvarda hız sınırını aşan, tehlikeli araç kullanan ve geç saatte gürültü yapan şahıslar için de aynıdır ve çoğaltılabilir.

Sonuç olarak “kooperatifin hem bu konularda görevi hem de caydırıcı yaptırım yetkisi yoktur” (GT) Hiç mi yapılacak bir şey yok? Elbette ki var. Öncelikle ilk genel kurulda kooperatif yönetimi süreli ve geçici (Site yönetimi kurulması) kaydıyla 634 sayılı Kat Mülkiyeti Hukukuna uygun olarak Yönetim Planını uygulama yetkisi almalıdır. Sonra da öncelikle 8 ve 9.maddeler odaklı/dayalı yeni bir “ORJAN SİTE KURALLARI” ortaya koymalı ve uygulamaya başlamalıdır. Akabinde zaten yönetim planının güncellenme çalışmaları ile bu sorun en azından KURALLARIN BELİRLENMESİ ve MÜEYYİDELER açısından sona erecektir. Sonrası uygulama ile şekillenir.

Son olarak kamusal alanda yapılmış bazı düzenlemeleri TOPLU YAŞAM KURALLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRMEK VE YARARLANMAK mümkün. Bunlar; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu,  4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, 5393 Sayılı Belediye Kanunu ve 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun vb. ile bu alanda çıkarılmış yönetmelik, genelge gibi düzenlemelerdir. Kurallar ve müeyyideler içerir. Ayrıca meselâ “Komşuluk ilişkileri” konusunda “BLOK ve SİTE yöneticilerinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre sulh hukuk mahkemesinde dava açma yaptırım yetkisi vardır”.(GT) Önemli olan niyet, usulüne ve yasal mevzuata göre hareket etmektir. Zira ORJAN TOPLU YAŞAM KURALLARI KONUSUNDA ÇARESİZ VE ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLDİR. Ortaklarımızın tartışacak ve öneri getireceklerse bu zeminde fikir üretmeleri, yönetimlerin de bu istikamette yürümeleri gerekiyor.  Değilse bu havanda daha çok su döveriz.

BU DURUMDA HANGİ “SORUNLARLA” KARŞI KARŞIYAYIZ:

Srn 06.01:Orjan kooperatifinin Toplu Yaşam Gerekleri konusunda GÖREVİ VE CAYDIRICI                     YAPTIRIM YETKİSİ yok. Ancak fiili TOPLU YAŞAM GEREKLERİ sebebiyle bazı                      hizmetlerin de yerine getirilmesi gerekiyor,  

Srn 06.02:Yönetimlerin BU KONULARDA bilinçli olmayan DAYANAKSIZ VE SÜREGELEN BAZI UYGULAMALAR yoluyla site yönetimi görev ve sorumluluk alanına YETKİSİZ girmesi söz konusu,

Srn 06.03:TOPLU YAŞAM GEREK VE KURALLARI İLE MÜEYYİDELER konusunda Kat Mülkiyeti hukuku, 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU ve ORJAN SİTE YÖNETİM PLANINA dayalı Genel Kurul kararları da bulunmuyor, (Srn.01.13 sorun bağlantılı)

Srn 06.04:ORJAN SİTE YÖNETİM PLANININ 8 ve 9.ncu maddelerinin TOPLU YAŞAM KURALLARI ve MÜEYYİDELER açısından da güncellenmesi gerekiyor, (Srn.01.13 sorun bağlantılı) 

KISA, ORTA VE UZUN VADELİ HEDEFLER:  

Bir önceki aşamada yapılan durum analizi, değerlendirme, tespitlerden yola çıkılarak karşı karşıya olduğumuz sorunlara çözüm olmak üzere; Yakın (2025), orta (2026-2029) ve uzun vadede (2030-2037) “HEDEFLERIMIZ” neler olmalı?

Hdf 06.01:Srn 06.01 numaralı soruna çözüm olmak üzere; Fiili TOPLU YAŞAM GEREKLERİ sebebiyle ihtiyaç olan hizmetlerin YÖNETİM KURULU KARARLARI ile sürdürülmesi,

Hdf 06.02:Srn 06.02 numaralı soruna çözüm olmak üzere;Oluşturulacak “ORJAN SİTE KURALLARI” nın geçici ve süreli olarak Genel kuruldan alınacak bir YETKİ KARARINA dayandırılması,

Hdf 06.03:  Srn 06.03 numaralı soruna çözüm olmak üzere;Toplu yaşam gerek ve kuralları ile müeyyideler konusunda, 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU, ÜLKEMİZDE HALEN YÜRÜRLÜKTE OLAN TOPLUMSAL YAŞAMLA İLGİLİ DİĞER YASALAR ile ORJAN SİTE YÖNETİM PLANINA dayalı GENEL KURUL KARARLARI alınması,

Hdf 06.04:Srn 06.04 numaralı soruna çözüm olmak üzere;Daha önce belirlenen ASIL TOPLU YAŞAM KURALLARININ ve MÜEYYİDELERİNİN yönetim planının 8 ve 9.ncu maddelerinde yer alması, değişebilir nitelikte olan SİTE KURALLARININ ise yine Yönetim Planıyla YÖNETİM KURULUNUN YETKİSİNE bırakılması,


HEDEFLERE ULAŞTIRACAK STRATEJİLER:

Çalıştay sonunda düzenlenecek SONUÇ RAPORUNDA yeralmak üzere belirlenen hedeflere ulaştıracak STRATEJİLER neler olabilir? Nasıl bir yol haritası öneriyorsunuz?

Haziran 2025 SEÇİMLİ genel kuruluna kadar;

Str.06.2025.01:Srn 06.01numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 06.01 hedefini gerçekleştirmek üzere; Kooperatif yönetiminin Toplu yaşam kuralları konusunda YETKİSİ OLMADIĞI HALDE durumdan vazife çıkararak sanki site yönetimi imiş gibi davranmaya son vermesi. Fiili TOPLU YAŞAM GEREKLERİ sebebiyle ihtiyaç olan hizmetlerin yerine getirilmesinin kalıcı düzenlemelere kadar daha bilinçli, açık DAYANAKLARI olan ve SÜREGELEN UYGULAMALARI da bu şekliyle devam ettiren YÖNETİM KURULU KARARLARI ile sürdürülmesinin daha uygun olacağı,


Haziran 2026 genel kuruluna kadar;

Str.06.2026.01:Srn 06.02numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 06.02 hedefini gerçekleştirmek üzere; Bir aşama sonra oluşturulan “ORJAN SİTE KURALLARI” nın geçici ve süreli olarak Genel kuruldan alınacak bir yetki kararına dayandırılması, TOPLU YAŞAM GEREKLERİYLE İLGİLİ HİZMET VE KURALLARIN böylece daha güçlü yerine getirilmesine geçilmesi gerekiyor. 

Haziran 2027 SEÇİMLİ genel kuruluna kadar;

Str.06.2027.01:Srn 06.03numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 06.03 hedefini gerçekleştirmek üzere; Genel kuruldan SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİNDE geçici ve süreli olarak YÖNETİM PLANINI UYGULAMA yetkisi alınarak Toplu Yaşam Gerek ve Kuralları ile müeyyideler konusunda Kat Mülkiyeti hukuku, 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU ve ÜLKEMİZDE HALEN YÜRÜRLÜKTE OLAN TOPLUMSAL YAŞAMLA İLGİLİ MÜEYYİDELİ DİĞER YASALAR ile ORJAN SİTE YÖNETİM PLANINA dayalı GENEL KURUL KARARLARI ile devam edilmelidir. 

Haziran 2028 genel kuruluna kadar;

Str.06.2028.01:Srn 06.04numaralı soruna çözüm olmak ve Hdf 06.04 hedefini gerçekleştirmek üzere; Çözümün Kat Mülkiyeti hukuku, 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU ve ORJAN SİTE YÖNETİM PLANINDA olduğunun benimsenerek SİTE YÖNETİMİNE GEÇİŞ SÜRECİ daha fazla ertelenmeden tamamlanmalıdır. Sürecin başlaması ile birlikte oluşan TEMSİLCİLER KURULU da ilk iş olarak YÖNETİM PLANI GÜNCELLEME ÇALIŞMASINA BAŞLAMALI. Sonrasında da daha önce belirlenen ASIL TOPLU YAŞAM KURALLARI ve MÜEYYİDELERİN yönetim planının 8 ve 9.ncu maddelerinde yer alması sağlanarak değişebilir nitelikte olan SİTE KURALLARININ ise Yönetim kurulunun yetkisine bırakılması şekliyle bir an evvel uygulanmak üzere Yönetim planının güncellenme çalışmalarının tamamlanmasına öncelik ve önem verilmelidir.

Haziran 2029 SEÇİMLİ genel kuruluna kadar;

Str.06.2029.01:

Haziran 2030 genel kuruluna kadar;

Str.06.2030.01:

Haziran 2031 SEÇİMLİ genel kuruluna kadar;

Str.06.2031.01: