Bir zamanlar uygulanmıştı, ya sonra?
Geçen hafta 1986
yılında hazırlanarak tapuya tescil edilen “YÖNETİM
PLANINI” gündeme getirmiş ve 9.ncu maddeye kadar da açıklamıştım. Hepimizin
imza atmış sayıldığı o yönetim planı 35 yıldır kooperatif yönetiminin elinde.
Ama kaçımız biliyoruz, kaçımız öneminden haberdar? En garibi de bilenlerin bile
elinin altındaki belgeyi unutmuş olması.
Sanıyorum 10 yıl
kadar kısmen uygulandıktan sonra, bir kenara itilip unutulan “Yönetim plan”ının bu hafta 9, 10, 11
ve 12.nci maddeleriyle devam edeceğiz. Bu konu ve sıradaki maddeler oldukça
önemli. Yazıların uzun olmaması için konuyu üç haftaya yaymak zorunda kaldım.
Ama, her birinde oldukça şaşırtıcı gerçekler okuyacaksınız, hazır olun.
Orjan’ın
yönetim planının bu hafta paylaşacağım 9.ncu maddesi “Kat
malikleri kendi bağımsız bölümleri ve bu yönetim planı ile kendilerine
gösterilen bahçe ve ortak yerleri kullanırken hüsniyet kurallarına uymak
zorundadır” kuralıyla başlıyor. Devamındaki bendler “Özellikle
aşağıdaki yazılı hususları yapamazlar” başlığı altında Orjan’ı
bildiğini sanan bizler için çok daha şaşırtıcı ve sarsıcı ifadeler
içeriyor.
Kolay anlaşılabilmesi için öncelikle maddeye
ait toplam 14 bendi iki ana grup halinde ele almak istiyorum. 9 bendlik ilk
grup kentlerde hepimizin aşina olduğu bazı birlikte yaşama kurallarını
sıralamış:
“a) Bağımsız bölümlerin balkon ve pencerelerinden halı, kilim vs. gibi şeyler silkemezler, su, çöp ve benzeri malzemeleri dökemez veya atamazlar.
b) Kendi bağımsız bölümü
ortak yerlerde kat malikleri kurulunca izin verilmedikçe kedi, köpek ve tavuk
gibi vesaire hayvan besleyemez, barındıramazlar.
c) Bağımsız bölümlerde
eklenti ve ortak yerler ile sitenin orta alanlarında patlayıcı ve pis kokulu
maddeler bulunduramaz, kendilerine ayrılan yerler dışındaki ortak yerlere hiç
bir şey bırakamazlar.
d) Özellikle gece yatma
saatlerinde gürültü yapacak şekilde çamaşır makinesi radyo, taksi klaksonu vs.
araçlar kullanılmasında site sakinlerini rahatsız edemezler bunlar içinde site
içinde hareket eden motorlu taşıtların klakson çalmaları gündüz ve gece
yasaktır.
e) Kat malikleri kendi
bağımsız bölümlerinde diğer kat maliklerini rahatsız edecek şekilde grup
toplantıları düzenleyemez, eğlence tertip edemezler.
i) Her kat maliki sağlık
koşullarına uygun olarak yönetim kurulunca saptanacak kapaklı bir çöp bidonu
edinmek zorundadırlar.
j) Ayrıca bir karara gerek
olmaksızın tüm kat malikleri çevrenin sinek, sivrisinek ve diğer zararlılara
karşı ilaçlanmasına ilişkin masraflara katılmak zorundadırlar.
l) Arabaların konulması için
ayrılacak yerler dışında her hangi bir yere oto vesaiti gibi araçlar gelişi
güzel park edilemeyecektir.
ı) Tüm kat malikleri ilk plajla ilk bloklar arasında
yeterli mesafe bırakılarak yapılacak gazino, kafeteryasının işletilmesine
peşinen muvafakat etmişlerdir.”
Kuşkusuz bu kurallar
büyük şehirlerdeki sitelerde ya da en azından apartmanlarda yaşayan
ortaklarımıza tanıdık gelmiştir. Kuşkusuz eksik olabilir, düzeltilmesi
güncellenmesi gereken noktaları olabilir. Ama 35 sene evvel yazılmış olduğunu
unutmayalım. Bunlar üç aşağı beş yukarı bir arada yaşamak için gerekli kurallar.
Çok iyi bildiğimizi düşündüğümüz sorumluluklar. Ama elbette içinde Orjana
uyarlanınca bugün için oldukça şaşırtıcı gelebilecek şeyler de var.
Örneğin
Orjan’da “patili dostlar”la ilgili tartışmaları hatırlayacak olursak; “b) Kendi bağımsız bölümü ortak yerlerde kat malikleri kurulunca
izin verilmedikçe kedi, köpek ve
tavuk gibi vesaire hayvan besleyemez, barındıramazlar” cümlesi bunlardan biri. Keza d, e ve l bendleri de orjandaki
şikayetleri takip edenler için “Allah, Allah! Bunlar da mı varmış?”
dedirtecek cinsten kurallar.
Peki ya ikinci
grupta yer alan, “f) Sitenin genel görünümü
beyaz serpme, doğramalar doğal ahşap rengi olup bu görünüm yönetim kurulu
kararları ile değiştirilmedikçe kat maliklerince değiştirilmesi veya başka
başka renklerle boyanması kesinlikle yasaktır” ifadesini ne yapacağız? Daha
da şaşırtıcı olanı, “g) Bağımsız bölümlere ilave
veya tadilat yapılması halinde genel dış görünüme ters düşmesi göz önüne
alınarak bu gibi ilavelere dair sitenin serpme, doğal ahşap renk uyumu
sağlanması amaç olup, buna ancak yönetim kurulu kararının alınmasından
sonradır ki ilave ve tadilatlar yapılabilecektir. Esas itibariyle tip planımız dışında ilave ve ek tesisat, tadilat
yapılmaması esastır” bendi.
Şaşırdınız mı?
İyice merak ettirmeden bu grup bendleri sıralayıp açığa çıkaralım:
“f) Sitenin genel görünümü beyaz serpme, doğramalar doğal ahşap rengi
olup bu görünüm yönetim kurulu kararları ile değiştirilmedikçe kat maliklerince değiştirilmesi veya başka
başka renklerle boyanması kesinlikle yasaktır.
g) Bağımsız bölümlere ilave veya tadilat yapılması
halinde genel dış görünüme ters düşmesi göz önüne alınarak bu gibi ilavelere
dair sitenin serpme, doğal ahşap renk uyumu sağlanması amaç olup, buna ancak
yönetim kurulu kararının alınmasından sonradır ki ilave ve tadilatlar
yapılabilecektir. Esas itibariyle tip
planımız dışında ilave ve ek tesisat, tadilat yapılmaması esastır.
h) Ortak yerler olarak
belirlenen bahçe ve otoparklar, plaj ve orta alan KAT MALİKLERİ KURULUNCA KARAR ALINMAKSIZIN hiç bir tesis,
tadilat ekim ve dikim yapılamaz.
k) Bağımsız bölüm
teraslarının gölgelendirilmesinde doğal malzemelerden yararlanmaya özen
gösterilecek genel görünüme ters düşecek renklerde branda, ondülin, eternit ve
benzeri yapay malzemeler kullanılmayacak ve görüntünün engellenmemesine dikkat
edilecektir.
l) Kat malikleri ön ve arkada bulunan bahçelerin duvarlarının yapım işlemlerini yönetim
kurulunca tespit edilecek standartlara uygun olarak yapmak veya duvarların
toptan yaptırılmasına karar verilmesi halinde kat malikleri yapılacak masrafa
iştirak edecektir.
Kooperatifin
85-95 yılları arasında mimar-mühendis bir kontrol elemanı vardı. O dönem
bildiğiniz gibi konutların genel kurulca belirlenmiş sürelerle sınırlı plana
uymak kaydıyla herkesin serbestçe yapabilmesi imkanı getirilmişti. Çünkü konutların
kooperatif tarafından müteahhitlere yaptırılması olumsuz sonuçlanmış, işin
hızlandırılması için ortakların kendilerine bırakılmıştı. Ama bu karmaşık
faaliyetin de plana uygunluğunun denetlenmesi gerekiyordu.
İşte o dönem bilinçli değil (çünkü yönetim
planının yürütülmesi sorumluluğunda belirsizlik vardı) ama inşaat işlerinin bir
parçası olarak bu maddeden yararlanılmıştı. Hatırlayanlar olacaktır plan dışı
tadilatlara engel olmak, dış
görünümün beyaz serpme, doğramaların doğal ahşap rengi olması konularında
oldukça katı davranılıyordu. Ama konutların tamamlandığı 1995-2005 yılları
arasında ne kontrol mühendisi istihdam edildi, ne de bu kurallar hatırlandı.
Şimdi bu
maddenin; konutlara ilave tadilatlardan, ön ve arkada bulunan bahçelerin
duvarlarının yapımına kadar “yapılamaz!”
dediklerini 16 yıldır niye yapıp durduğumuzu sorsam, “nereden çıktı” mı
diyeceksiniz? Peki ya bunca yıldır yönetim
planının neden güncellenmediğini sorsam, şaşırır mısınız? Kuralları
uygulama durumunda olan Kooperatif Genel Kurulunun ve yönetimlerinin bunca
yıllık ihmallerinden söz etsem neye yarar ki? Ya peki “KAT MALİKİ”, “KAT MALİKLERİ KURULU” ya da “SİTE YÖNETİMİ” olup
olmadığı meselesine el atsam kafanız daha da karışır mı? Belki de “işin mi yok” deyip gülersiniz değil mi?
Siz gülün, gülün! O
KAÇINILMAZ GÜN (Site yönetimine geçildiğinde) GELDİĞİNDE BU KEZ NE YAPACAĞINIZI
ŞAŞIRACAKSINIZ. Nitekim işte Yönetim planının takip eden 10.ncu maddesi
yine 634 sayılı Kat mülkiyeti kanununa atıfta bulunuyor: “Madde-10) Siteye bağımsız bölüm ilavesi hakkında kat mülkiyeti
kanununun 44. maddesi [1] uygulanacaktır.” Konu bu defa “kat ilavesi
veya mevcut çekme kat yerine tam kat yapılması veya zemin veya bodrum
katlarında veya arsanın boş kısmında 24 üncü maddenin ikinci fıkrasında yazılı
yerlerin sonradan yapımı veya ilavesi” ile ilgili.
Maddenin son iki fıkrası bu tür işlerin ancak nasıl yapılabileceğini de izah etmiş: “Bu nitelikteki ilave ve genişletmelere muvafakat etmekle beraber kendisi katılmak istemiyen kat maliklerinin arsa paylarından, bu ilaveler sebebiyle azalan kısmın, ilaveyi yaptıranların bağımsız bölümlerine tahsisini kabul ettikleri, resmi senette belirtilir. Bu takdirde, yeni bağımsız bölümün yapılmasına katılmıyan kat maliklerinin arsa paylarından yeni tahsis sebebiyle azalan kısmın bedeli kendilerine ödenmek şartiyle, yeni yapılan bağımsız bölüm, kat irtifakı kurulmasına dair olan eski resmi senet gereğince kat mülkiyetine çevrilerek onu yaptıranın mülkü veya yaptıranların ortak mülkü olur ve kat mülkiyeti kütüğünün ayrı bir sayfasına yeni malik veya malikler adına tescil edilir.”
Nasıl? Maddeyi çok iyi anlamadınız değil mi? Anadolu’da bir söz var: “DANANIN BÜYÜĞÜ AHIRDA!” İşte tam
da bu yüzden mevcut yönetim planının ciddiye alınması ve en kısa sürede ferdi
mülkiyete geçerek güncellenmesi gerektiğini söylemeye çalışıyorum.
11.nci madde, “Bağımsız bölümü veya eklentisini bu yönetim planının 3. maddesine aykırı olarak kullanan kat malikleri” hakkında. Yani “..kat mülkiyeti kütüğündeki bu meskenlerin sadece konut ve pansiyon olarak kullanılabileceği”ne dair. Madde aksine durumlarda malik “yapılan ihtara ve tembihlere rağmen tutumunu değiştirmezse kat mülkiyeti yasasının 25. maddesi gereğince kendisine ait bağımsız bölümün mülkiyetini devretmesi istenebilir” diyor. Gördüğünüz gibi burada da aynı kanuna yani DANANIN BÜYÜĞÜNE atıf var.
Bu yazımın son maddesi “eklenti ve ortak yerlerde meydana gelen arızaların giderilmesi” ile ilgili. 12.nci maddeye göre: “Kat malikleri diğer bağımsız bölümlerde eklenti ve ortak yerlerde meydana gelen arızaların giderilmesi için kendi bağımsız bölümlerine girilmesi gerekiyorsa buna izin vermek zorundadırlar.” “Ancak bu gibi işleri uygun bir zamanda yapılması bu izin nedeniyle kat malikinin rahatsız edilmesine meydan verilmemesi gereklidir” şeklinde bir tenbih de unutulmamış.
Gördüğünüz
gibi Kooperatif sandığında yıllardır konduğu
yerde unutulmuş önemli bir belge var! Tapuya da tescil edilmiş bu
“evrak-ı metruke” aynı zamanda gelecekteki yönümüzü de çiziyor. Orda lisan-ı
hal ile bize deniyor ki: “BİR GÜN
GELECEK KOOPERATİF İŞLEVİNİ YİTİRİP DAĞILACAK. AMA SİZLER BUNUNLA YOLUNUZA
DEVAM EDECEKSİNİZ. BENİ HATIRINIZDAN
ÇIKARMAYIN!”
İşte böyle. Yönetim planı aradan geçen 35 sene boyunca öylece kalmış. Bilinçli bir uygulama yapılmadığı gibi herhangi bir güncelleme de söz konusu olmamış. Bizleri ferdi mülkiyete geçirecek adımlar atılmadığı için de “KOOPERATİF ORTAKLIĞINDAN” ferdi mülkiyet sahibi “KAT MALİKLERİ” aşamasına geçememişiz. Doğal olarak da yönetim planının kastettiği “yöneticilik” ve de “kat malikleri kurulu” teşekkül etmemiş.
Şaşırdınız ve yoruldunuz. Sizi fazla yormayayım. Haftaya aynı Yönetim Planının “SİGORTA İŞLERİ”, “GENEL GİDERLERE KATILMA”, “KAT MALİKLERİ KURULU” ile “YÖNETİCİ VE DENETÇİLER” hakkındaki maddelerini ele alıp değerlendireceğiz. Şimdilik hoşça kalın.
[1]
III- Bağımsız bölüm
ilavesi:
Madde 44 – Anagayrimenkulün üstüne kat ilavesi veya
mevcut çekme kat yerine tam kat yapılması veya zemin veya bodrum katlarında
veya arsanın boş kısmında 24 üncü maddenin ikinci fıkrasında yazılı yerlerin
sonradan yapımı veya ilavesi için:
a) Kat malikleri kurulunun buna oybirliğiyle karar
vermesi;
b) Anagayrimenkulün bu inşaattan sonra alacağı
duruma göre, yapılan yeni ilaveler de dahil olmak üzere bütün bağımsız
bölümlerine tahsis olunacak arsa paylarının, usulüne göre yeniden ve
oybirliğiyle tesbit edilmesi;
c) İlave edilecek yeni bağımsız bölüme tahsis edilen
arsa payı üzerinde, tapu memuru huzurunda yapılacak resmi senetle, 14 üncü
maddeye göre kat irtifakı kurularak bunun, anagayrimenkulün bütün bağımsız
bölümlerinin kat mülkiyeti kütüğündeki irtifaklar hanesine tescil edilmesi ve
anagayrimenkulün kapanan eski kütük sayfasiyle 13 üncü madde hükmüne göre
bağlantı sağlanması;
Şarttır.